biraz edebiyat, bir parça karadeniz, bir tutam hüzün, bir avuç tebessüm...

DURSUN

ŞAHİN

WEB

PORTALI

 

"Sen sustuğun vakit İLKYAZ yok artık
 Bereket de biter, sevda da biter
 Birden çöküverir kış ve karanlık
 ŞARKISIZ ŞİİRSİZ RESİMSİZ bir dünyaya dökülür
 KANATLARI KIRILAN TÜRKÜLER

KİTAP ARAYIN!

GÖRÜŞLERİNİZİ

İLETİN

Adınız?

Düşünceleriniz

E-mail Adresiniz?

 

YAYIN ARAMA

sitemizi tavsiye ediniz

Adınız:

E-mailiniz:

 Arkadaşınızın E-maili:

Fikirleriniz:

Kopyasını Al:

 

Sık.Kullanılanlara.Ekle

 Giriş.Sayfası.Yap

Sitemizi.ziyaret.etme nezaketini.gösteren Counter

 güler.yüzlü.kişiden.birisiniz,

teşekkürler...

BU YAZ HEPİMİZ KARADENİZ'DEYİZ... YA SİZ... HER KARADENİZLİDEN KARADENİZ'E BİR ZİYARETÇİ... GÖSTERELİM MİSAFİRPERVERLİĞİMİZİ... HAYDİ KARADENİZ'E...

Yeşil Giresun'umuza Dair İki Hoş Yazı:

1. BİR TUTKUDUR KARADENİZ...
(Giresun üstüne bir "güzelleme" denemesi) - İlhami ARSLAN (TRT İzmir Radyosu)

2. HAYDİ BU YAZ HER GİRESUNLU GİRESUN'A - Ali Şükrü KARA (www.giresunlular.com) 

YEŞİL GİRESUN

Giresun, bazi kaynaklara gore, M.Ö. VIII. yuzyilda Sinope (Sinop)'a yerlesen Miletoslular tarafindan kurulmus; adini, bolgede cok sayida bulunan Keresea'dan,kiraz agacindan almistir. Kirazi Avrupa'ya goturen ve tanitan Romali komutan Lucullus'tur.
Giresun ve cevresi, daha sonra Roma yonetimine gecen bolge, Fatih Sultan Mehmet doneminde Osmanli ulkesine katilmistir.


TARiHi ESERLER VE KALINTILARI

MERKEZ iLCE:
Giresun Kalesi, Haci Huseyin Aga Camii (1594), Haci Miktad Camii (1661), Kale Camii (1830), Cekek Camii (1884), Soguksu Camii (1896), Seyh Kerameddin Camii (1900),Seyyid Vakkas Turbesi (XIX. yy.) , Giresun Adasinda sur kalintilari, Ortadoks kilisesi, Giresun Kalesi tarihi zenginliklerin basinda gelir. Kale, sehri ikiye bolen yarimada seklindeki bir tepe uzerinde yukselir. Kaleden arta kalan kuleler, burclar yesillikler icinde kaybolmus, doga ile icice girmistir. Kale duzlugunde, ulu cinar agaclarinin altina insa edilmis olan dinlenme tesisleri, bos zamanlarini tarihi bir ortamda gecirmek isteyenleri kendine ceker. Kale, kale olma anlamini kaybetmis, huzurun ve doga guzelliklerinin bir temsilcisi olmustur.
Sehrin, cevresinin ve denizin kaleden gorunusu doyumsuz bir guzellige sahiptir. Karsida, bir zamanlar Amazonlara yurtluk etmis Giresun Adasi , Karadeniz'de tek olmanin gururu, unutulmus olmanin buruklugu icinde sessiz ve uzgundur.


SEBiNKARAHiSAR iLCESi:
Sebinkarahisar Kalesi, Fahreddin Behramsah Camii (XII. yy.), Tas Mescit (1352), Fatih Camii (1473), Kursunlu Camii (1587), Kursunlu Hamami ve cesmesi (1652), Tas Hanlar (XII. yy.), Pertev Nihal cesmesi (1865), Ataturk'un konakladigi ev.
Sebinkarahisar ilcesinin guneyinde bazalt bir tepe uzerinde yukselen kalenin golkemli bir gorunusu vardir. Kale bedeniyle, kuleleri ve burclari ile hala ayaktadir. Evliya Celebi Seyahatname'sinde Sebinkarahisar ve kalesi hakkinda genis bilgiler bulunmaktadir.
Fatih Sultan Mehmet, Akkoyunlu hukumdari Uzun Hasan'in uzerine yururken, Sebinkarahisar kalesinin alinmasi yolunda Mahmut Pasa tarafindan kendisine yapilan oneriye uymamis: "Biz buraya kale fethine degil, dusmanin hakkindan gelmeye geldik." cevabini vermistir. Otlukbeli zaferinden sonra, kale komutani Darab Bey, kaleyi Sultan'a teslim etmistir.


ALUCRA iLCESi:
Kamisli Kilisesi, Arda, Kaledere ve Haciahmetoglu koyleri kaleleri.


DERELi iLCESi:
Kusluhan koyu kalesi, Hisar koyu Meryem Ana Kilisesi, caylar ve dereler uzerinde zarif kemer kopruler.


ESPiYE iLCESi:
Ilce Merkezine 3 km uzaklikta Andoz Kalesi, Caglayan Koyunde Gebe Kilisesi.


TIREBOLU iLCESi:
Tirebolu Kalesi, Emin Aga cesmesi (1842), Catal Cesme(1914), Kiyidan 15 km iceride Bedrama Kalesi.


iLiN iDARi YAPISI

Imparatorluk doneminde ilce durumunda olan Giresun, 1920'de Trabzon ilinden ayrilarak mustakil mutasarrifliga donusturulmus, 1923 yilinda da il haline getirilmistir.
Sivas iline bagli Sebinkarahisar sancagi da, ayni yil il yapisina kavusturulmustur. Ancak bu durum 1933 yilina kadar surmustur. 1933 yilinda Sebinkarahisar ilce olarak Giresun iline baglanmistir.


GiRESUN'DA TURIZM OLANAKLARI
Il topraklarinin omurgasini olusturan Giresun Daglari, kiyidan 50-60 km. iceride, denize paralel bir duvar halinde uzanarak ili bircok yonlerden farkli iki kesime ayirir.
Sebinkarahisar ve Alucra ilcelerini kapsayan guney kesimi cografyasiyla, toplu yasantisiyla Orta Anadolu'nun aynidir.

Deniz kiyisinda sehirlerin, kasabalarin ve koylerin siralandigi kuzey kesiminde ise, bol yagmurlu ilik bir iklimin boylandirdigi bitki ortusu, yesilin butun turleriyle gozleri ve gonulleri doyurur. Deniz kiyisindan baslayarak tepelere tirmanan findik bahceleri, 800 m. den sonra yerini ibreli agaclarin cogunlukta oldugu ormanlara birakir. Orman ici ve orman disi zengin yaylalar, bolgesel bir une sahiptir. Turlu av hayvanlari ilin dogal zenginlikleri arasinda onemli bir yer tutar.
Karadeniz, kiyi dantellerinin en guzelini Giresun'da isler. En cekici kumsallarini burada sergiler ve en zengin urunlerini burada sunar.

Giresun'da gunesin batmasi, ayin balkimasi, tanimi guc sihirli tablolar yaratir. Kisacasi, Giresun'u gorup de " Kutsal kitaplarin yazdigi Cenneti burada buldum" diyen Israil Disisleri Bakanligi basmusaviri Ezra Danin'e(1966) hak vermemek imkansizdir.


TOPLUM VE KÜLTÜR HAYATI

Il merkezinde canli bir toplum hayati yasanir. Halk yeniliklere acik, gezmeye ve eglenmeye egilimlidir. Buyuk Merkezlerdeki her yenilik en kisa zamanda burada da uygulama alani bulur. Plajlari, oteki Karadeniz illerinde az rastlanan uygar bir gorunum sergiler.
Giresun'da kültür hayati da ileri bir duzeydedir. Bir vakitler yayinlanan "ISIK" ve "iZLER" dergilerinin Dogu Karadeniz bolgesinin fikir ve sanat hayatina yon verdigi bilinmektedir. Giresun'un kultur hayatindan bahsedildiginde, ilk akla gelen isimlerden biri, sair ve yazar Can Akengin 'dir.


KURTULUS SAVASINDA GIRESUN
Kurtulus Savasimizda Giresun'un ozel bir yeri vardir.
Birinci Dunya Savasidan once Giresun nufusunun yarisi Turk, yarisi Rum Ermeni idi. Rumlar ilin ekonomik hayatinda soz sahibi idiler. Bunlarin, Rum pontus devletini yeniden kurmak gibi gizli bir emelleri vardi. Birinci Dunya savasi yenilgisinden sonra, bunu aciga vurmakta sakinca gormediler.
Bu savasta Ruslarin karsisinda, Bayburt cephesinde dogusen 37. Firkanin emrinde, Giresunlulardan olusan gonullu bir birlik de vardi. Basinda Topal Osman Aga 'nin bulundugu bu birlik, kendinden sayica ve malzemece cok ustun dusman kuvvetleri karsisinda cetin savaslar vererek Harsit Irmagina kadar cekilmis, burada mevcudunu artirarak 14 Subat 1918 tarihine rastlayan Rus saldirisinin durdurulmasinda basarili hizmetler gormustur.
Bu basaridan sonra Giresunlu gencler yeniden birleserek Kafkas Cephesine gitmis cogu bir-daha donmemistir.
Mondros Anlasmasi uzerine silah birakilmasi oldugu zaman Osman Aga Giresun'a donmustu. 0 sirada Rumlar Pontus Devleti hayaliyle isi azitmislar, bu gun Ticaret Lisesi olarak kullanilan binaya Yunan bayragini cekecek kadar ileri gitmislerdi. Bir zamanlar Giresun belediye baskanligi yapan Kaptan Yorgi Pasanin oglu da Avrupa'da Pontus Devleti tezini savunuyor, ingiliz basbakani Lloyd George gibi yandaslar bulabiliyordu. Turkler uzgun ve kizgindi. Bu kosullar icinde Osman Aga, Giresun Belediye Baskanligi makamina oturdu.
Cok gecmeden 15 Mayis 1919 tarihinde izmir'in Yunanliar tarafindan isgal edildigi haberi geldi. Mudafaa-i Hukuk Cemiyeti Giresun subesi 17 Mayis 1919 Pazar gunu, Giresun'un Camli Carsi mevkiinde buyuk bir protesto mitingi duzenledi, ilgili makamlara asagidaki telgraflar cekildi:

Osmanli Sadrazamina,
Dersaadet
Hukumetinizi, idamimizi teblige memur gormek istemiyoruz. Size Turk Sadrdzami olarak hitap ediyoruz. Izmirde mavi mi sallanacak, al mi kalacak? Hukumetiniz buna bigane kalarak boyun mu egecek? Izmirli kardeslerimiz Yunan palikaryalarina teslim mi edilecek?
Dar agaclari bizim de ufkumuzda belirmekte, idam animiz yaklasmaktadir. Izmirin Yunana ilhak edildigini ogrendigimiz gun, Giresun muhiti akissiz kalmayacaktir. Ve dunyada hic bir kuvvet bizi mahzun Cevirmeyecektir. Cebir, neticeyi tacilden baska birseye yaramayacaktir!



Dersaadette Amerikan Mumessilligi
ile Nasir-i Sulh ve Saadet Vilson'a
Ceragini yukselttiginiz adaleti sizden bekliyoruz. Turk topragi lzmir, Yunanlilara veriliyor. Washington'un ruhunu tazip eden bu cinayete nasil goz yumacaksiniz? Sizden adalet bekliyoruz.
Biz Giresun Turkleri, Yunanlilarin gaddarligina mukabele icin hazirtz. Izmir'de haksiz yere dokulen Turk kanlari Turk ilinde akissiz kalmayacaktir. Azmimiz kavidir. Yalniz adalet ve olum bizi yolumuzdan dondurecektir. Milyonlarca insan kaniyla istihsal edilmis olan hal-i hazir sukunetin ihlaline musaade etmeyiniz!


Giresun'dan, Istanbul'daki lngiltere, Fransa ve Italya mumessilliklerine de ayni icerikte telgraflar cekilmistir.
Osman Aga, Ermeni tehcirinden dolayi Nemrut Mustafa Pasa Harp Divani tarafindan tutuklanmasina karar verildiginden, bir sureden beri gonulluriyle birlikte Kesap yoresinde bulunuyordu. Bu konuda Istanbul hukumetinden talimat alan kaymakam Nizamettin beyin, Giresun'dan uzaklasmasi hususundaki uyarilarina bir sure direnen Osman Aga, ayni fiilden suclanan Sarimahmut Zadenin yakalanarak Istanbul'a gonderilmesinden sonra Giresun'dan ayrilmak zorunda kalmisti.
Silahli Rum cetelerinin taskinliklari bolgede giderek artiyordu. Bundan, en cok etkilenen iller arasinda bulunmasina karsin Giresun, gizli veya acik her hangi bir silahli orgutten yoksundur. Bu durumda Osman Aga'yi hizmete cagirmaktan baska bir cikar yol gorunmuyordu. Mudafaa-i Hukuk Cemiyeti.Giresun subesi yoneticileri, kaymakam vekili Trabzonlu Pertev beyin de iznini alarak Osman Aga'yi hizmete cagirdilar.
Bundan sonra Osman Aga, bir sure Abacibuku Mahallesi yakinlannda gizli calisti Padisahin affina ugradiktan sonra da daha serbest hareket etme imkanina kavustu.
Bu sirada Giresun Askerlik subesi baskani Tirebolulu Huseyin Avni Alpaslan da milli guclerle temasa gecerek Giresun'un verilecek her goreve hazir oldugunu bildirmistir. Bunun uzerine, olusturulacak 1000 kisilik bir taburun Kars'ta Kazim Karabekir Pasanin emrine gonderilmesi istenmis ve bu istek hemen yerine getirilmistir. Giresun Gonullu Taburu adini alan bu birlik, oradaki basarili hizmetlerinden sonra 23 Ocak 1920 tarihinde Kazim Karabekir Pasa tarafindan garp cephesine ugurlanmistir.
Mustafa Kemal Pasa ve yakinlari, artik Giresun gonulluleri hakkinda yeter bir fikre sahip olmuslardir. Bu yuzden koruma gorevini yapmak uzere bir gonullu birliginin Ankara'ya gonderilmesi istenmistir. Osman Aga tarafindan Ankara'ya gonderilen bu birlik, zamanla buyuyerek Giresun Gonullu Laz Mufrezesi adina almistir.
Osman Aga Ankara hukumetinden aldigi bir emir uzerine de, Giresun'dan teskil ettigi bir taburla Koskiri isyaninin bastirilmasi hareketine katilmistir. Daha sonra mevcudu artirilan bu tabur 47. Alay adini almlstir. Yine Giresun Gonullulerinden kurulan 42. Alay da Huseyin Avni Alpaslan'in emrine verilmistir. Bu alaylar, Sakarya ve Dumlupinar meydan muharebelerinde buyuk yararliliklar gostermislerdir.

 

 BU ARAMA MOTORLARINI var gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "https://ssl." : "http://www."); document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E")); KULLANABİLİRSİNİZ

Material Copyright© DURSUN ŞAHİN 2000 - 2003